ROSE LINEAGE

İnsanlık tarihi boyunca dişiliğin, aşkın, sadakatin, gizemin sembolü olan, erilin ve dişilin, yani karşıtların mistik evliliğinin birleşiminin de sembolü olan gül, birbirinden ayrılmış iki özün yenilenmesini ve yeni bir seviyede dirilişini temsil eder. Carl G. Jung, insani sevginin arketipsel temellerini gül üzerinden anlatır. ‘Ben ve Sen’ in bir kombinasyonu olan bütünlük, doğası gereği sadece gülün bağlayıcı sembolüyle kavranabilir. Gül aşk birliğinin parçasıdır. Kalbin işleyişiyle olan ilişkisi nedeniyle, simyadaki gül, kalbin sırlarını, konuşulamayan şeyleri ya da genel olarak sessizlik yeminini sembolize eder. Gülün karmaşık bir sembolojisi vardır. Aynı zamanda gül, hem saflığın, hem tutkunun, hem göksel mükemmelliğin, hem de dünyevi arzunun bir sembolüdür. Hem bekaret hem de doğurganlık; hem ölüm hem de yaşamı sadece gül barındırır. Gülün içine kıvrılan taç yaprakları özündeki nektarı, mücevherdir, bu yüzden rahimi ve dişiyi anlatır. Gül her zaman Afrodit, Meryem, Magdalene, Isis ve Venüs'ün çiçeğidir. Gül, sevgiyi, saflığı, sadeliği, BİR olmayı, beden-zihin-ruh bütünlüğünü simgeler.
Bodhita X Ayşe Tolga ‘Rose Lineage’ koleksiyonumuzun amblemi bir kadının yaşamı boyunca geçtiği üç ayrı evreyi simgeliyor. Genç kız, aşık ve anne, bilge ve yaşlı kadın olarak üçe bölünen koleksiyonu, bize göre kadını en iyi simgeleyen gül ile ifade etmek istedik. “Rose Lineage” koleksiyonu, tekrar yükselmekte olan dişil enerjiye ithafen, kadına sahip olduğu hakiki kudreti hatırlatmak için tasarlandı.